6 Kasım 2017 Pazartesi

Yaz Mevsimi Özet :) Ve Şömine Yapımı



Merhaba
Zaman su gibi akıp gidiyor,birşeyler yazmak için bilgisayarın başına oturunca daha iyi anladım:)
Ay'lar geçmiş Cin Ali'deki gelişmeleri yazmayalı
Anlayışla karşılayacağınızı umarız.Zira yorucu ve yoğun bir yaz geçirdik.
Uzun saatler çalışınca yazmak için takatimizde kalmıyor.
Sözü fazla uzatmadan yaz'ı nasıl geçirdiğimize göz atalım :)
Geçen yıl ektiğimiz Lavanta'larımızdan ilk ürünümüzü hasat ettik.   




                                     



Hasat beklediğimiz gibi sonuçlandı.Çünkü bitkilerimiz henüz tam anlamı ile gelişmediler.
Üç'üncü yıllarında gelişimini tamamlayıp olması gereken verimi görebileceğiz.



Hasat zamanı gelen,Sabahat ablam gözünü tarlada açmak zoruna kaldı:)
Biz çok eğlendik  umarım ablamda eğlenmiştir.




Eda'cımızda hasata yetişen ziyaretçilerden oldu.
Seneye bakalım hangi ay gelecek memnunluk derececesini anlayacağız :)



Ziyaretcilerden bahsetmişken fırsat bulup fotoğraf çektiğimiz dostlarla devam edelim.
Çocukluk arkadaşım Erdoğan ve ailesi.Bülent abimiz de bizle birlikte idi.




Kaya abimiz ve Melehat Yengemiz.



Yeğenim Tarcan'da çiftliğe ilk kez gelenlerden.Sevgili kuzenim Yücel'den kalan en güzel yaşam.




Tarcan fotoğrafa gönül vermiş bir genç bizde onu güzel fotoğraflar çekmesi için Ayvalık ta Cennet tepesini ve Cunda adasını gösterdik.
Güzel kareler yakaladığına eminim.
Bu yolculuğa dostlarımız Öner abi ve Birsen hanımda eşlik etti.
Keyifli bir gündü umarız tekrarını en kısa zamanda yaparız.




Istanbul'dan arkadaşımız Varol ve Eşi



Dostlarımız bir gecemizi onurlandırdılar.Öner abimizi ve Birsen'imizi tanıyorsunuz.Ünlü saz üstadı Muzaffer Özdemir gecenin onur konuğu idi.Emin abi ve Mukaddes hanım.İbrahim Can Demircioğlu ve sevgili eşi,mükemmel bir gece geçirmemize neden oldular.
Siz hep bizim yanımızda olun güzel insanlar sizi seviyoruz.



Emin abi,Mukaddes hanım ve sevgili kızları




Arada birde doğum günü kutladık :) Emine ablamız güzel bir süpriz yapıp Bodrumdan arkadaşları
ile Gülbinin doğum günüsüne geldi.




Evettttt eğlence kısmı bitti,sıra uzun ve sancılı olan şöminemizin yapım aşamasında :)
Soba ve şömine yapımı altında birkaç başlığımız olmuştu fakat bu gerçek bir şömine hikayesi:)
Sadece şömine yapımıda olmadı ayrıca bütün olarak düşünmek gerekiyor,şöminenin duracağı birde
mekan gerekiyor tabiki.
Şömineyi planlarken salonumuzuda planlamamız gerekti.
Kullandığımız veranda alanını bu iş için değerlendirdik.Buda sıradaki işimiz için ip ucu oldu
sanırım artık bir verandamız kalmadı :)
Konteynır ile misafir evimizin birleştiği köşeye gelecek biçimde şömine çalışmamıza başladık.
Konumunu ve biçimini belirledikten sonra alt zemin için tuğlaları örmeyle işe başladım.
 



Şöminenin altında birde odunları koymak için küçük bir bölme yapıp,tuğla üzerine beton attım.


Isı odası havalandırmasınıda unutmadan tabiki,



Şömine haznesi için duvarları 5 cm lik ytong ördüm.



Kabaca şekil ortaya çıkınca.




Şömine için kullanacağımız eski sobamızı hazırladım.
Alev kontrolu için bir plakayı boru kısmının başlangıcına monte edip,



elle kontrol için mekanizmayı hazırladım.



Sobamızın baca şekli dörtköşe olduğu için borularıda özel yapım oldu.
Malzemeyi temin ettikten sonra şöminenin duruşuna göre kesimini ve kaynağını yaptım.
Sobamızı yerine yerleştirip son halini kontrol ettik çünkü bundan sonraki işlerde geri dönüş
bizi zorlayacaktı.

 


Sobamızı çıkarıp sıcaklıkla ilgi olan bölümü yani ısı odasını taşyünü ile kapladım.




Sobamız nihayi yerine yerleştirildi.



Onluk ytongla örme işlemine devam edildi.



Soba kısmının örme işleminden sonra ısı odası için hazırlık başladı.




Şekil için inşaat demirlerinden faydalandım çünkü ytongları eğimli öreceğim için daha sağlam olacağını düşündüm.




Kaynak işini tamamlayıp ısı odasını tamamladım.




Sıvası yapıldı.



Sıva sonrası şöminenin kenar kısımları kaplandı.
Boyası tamamlandı ve son parça ısı odasının havalandırması takıldı.



VE SONUÇ



Şömine ve salon yapımı aynı anda yapıldı ama biz anlatmak için ayrı ayrı anlatıyoruz :)
Verandamız bütün kışı naylon kaplı geçirip yaza erişmişti :)




Büyük emeklerle yaptığımız sütunlarımızı salon duvarlarının arasına gizlemek zorunda kaldık.
Fedakar ablam bu aşamadada yanımızda  olduğu için duvar yapımındada tuzu oldu :)




Sütun aralarını pencerelerin yeri olarak belirleyip tuğlaları ördüm.



Yavaş yavaş salon duvarlarımız belirmeye başladı.




Duvarlar örülürken bir yandanda pencerelerin sıvasını tamamladım çünkü  dayanamayıp
pencere siparişini vermiştik pencereler gelmeden yerinin hazır olması gerekiyordu :)



Bu arada misafir evimizde sürgülü cam bir kapımız vardı onuda kaldırıp yerine duvar ördüm ve
oda kapısını taktım.
Bu duvar televizyonun takılacağı yer olacağı için biraz estetik olsun diye o duvarı kırmızı taş tuğlası ile ördüm.


Bu arada pencerelerimizde monte edildi.Bizde zemin için çalışmaya başladık.Salonun kademeli
olmasını istedik,şömine bölümünü basamaklı yapmak için yere bir sıra tuğla dizildi.





Üstüne beton ve şap atıp fayans için hazır hale getirdik.




Sıra salonla,mutfağı birleştirmekte.Bunun için mevcut kapıyı iptal edip yerine kitaplık yaptık.
Yeni giriş için konteynırın kesilmesi ve mutfağın salona geçişini sağlamak gerekiyordu.
İşin en zoru sanırım konteynırı kesmek oldu :)




Kesim işleminden sonra konteynırıda ytongla kapladım.




Salonun sıva ve boya işleri bittikten sonra sıra fayanslara geldi.




Fayanslarımız salonumuzu süsledikten sonra son noktayıda koymuş olduk.




İnşaat işi bittikten sonraki hali böyle oldu:)




Artık biraz perde,yastık ve sedir yardımı ile iş bitmiş oldu.
Dostlarımızla keyfini sürmek kaldı:)
Yawww amma iş yapmışız anlatırken yoruldum.

 Evet emegimizin sonucları salonumuzu bu hale getirdi.


ellerimize saglık .gorusmek umuduyla

28 Haziran 2017 Çarşamba

Çardak Yapımı ve Bayram Misafirleri


Merhaba
Ramazan Bayramı'nıda geride kalan günlere ekledik.Umarız huzurlu ve güzel bir Bayram geçirmişsinizdir.
Bizde Cin Ali Çiftliğini Bayrama hazırladık :)
Sıcak Yaz günlerinde serin.kuytu bir köşeyi arıyoruz.Nerde gölge bulursak oraya sığınıp serinlemeye
çalışıyoruz.
Geçtiğimiz senelerde serinlemek için zeytin toplama çuvalları ile yaptığımız portatif çardaklarla idare ettik.
Bu sene artık kökten çözüm üretelim dedik.Kalıcı bir çardak yapmaya karar verdik.


Malzemelerimiz
4 adet 3 mt. 5x10 kalas
6 adet 3 mt. 2x15 lata
3mt x3mt. Branda
120 adet kabara
Haydi iş başına :)





5x10 ları yere sabitleyerek işe başladık.
Ayakların geldiği noktaları tespit edip toprak delme makinemizle 50 şer cm lik çukurlar açtık.
Ayakları oturtup çukurları harçla sabitledik.
Çardağın üstü için 2x15 Lataları 4 kenara çaktık.




Sıra çardağın çatısını oluşturmaya geldi.




2 adet 2x15 latalarımızı boyunca ikiye kesip 2x7 cm lik. 4 adet  tahta elde ettik.




İki adet 2x7 lik tahtanın aralarına 10 ar cm.lik 5x10 lar kesip çaktık.Diğer parçayıda aynı şekilde tamamlayıp,İki parçayı artı şeklinde üstüste koyduk.Kesiştiği noktayada 40 cmlik bir 5x10 tahtayı
dik bir şekilde oturtup,çardağın üst kısmına monte ettik.



Çapraz köşelerden kalın çelik tel çekip brandanın gergin durmasını sağladık.


Kare Brandamızı üstüne koyup kenarlarını kabaralarla 5x10 lara sabitledik.




Hem görüntü hemde ögleden sonraki güneş gölgeliği ve sempatik olsun diye elimizdeki sarı bir kumaşlada bir tarafına perde yaptık.

Böylece çardak tamamlanmış oldu.




Lastikten yaptığımız koltuklarımızıda yeni çardağa uygun hale getirmek için revizyona aldık :)
Kumaşlarını değiştirip,


Boyalarını yeniledik.


Görüntüleri böyle artık.



Evet çardağımız yaşanacak güzelliklere hazır misafirlerini bekliyor :)





Elimizde kalan 2x15 tahtalardan birde sedir yaptık .Bir yerde yaşamaya başlayınca 
kullandığınız eşyalar istemesenizde zaman içinde çoğalıyor.Korumak içinde ekstra eşyalara ihtiyaç duyuyorsunuz.
Sediri birazda bu sebeple yapmamız gerekti:)




Tahtaların kenarlarına Freze ile diş açtım.Tahtalar üstüste binince aralarında boşluk kalmasın diye.




Malum Doğada yaşıyoruz Fare,Kaplumbaga,Kirpi,Sansar,Tilki çok nadirde olsa Yılan gibi canlılara yuva hazırlamış olmayalım.




Kutumuz hazır,üstünede hazırladığımız minderlerimizi koymadan içinide tıka basa doldurduk :)




Şezlonglarımızda eskimişti  onlarıda yenilemeyi unutmadık tabiki.
Eski kumaşlarının kalıbını bozmadan kestik ve bu kalıba göre yeni kumaşları diktik.Metal
kısımlarınıda boyadık.


Evetttt Cin Ali Çiftliği Bayrama hazır artık.




İlk gün ziyaretcilerimiz Murat Abim ve can dostu Yazar Öner Yağcı,eşi Birsen bizimde çok yakın arkadaşlarımız artık.Mukaddes hanım ve eşi Emin Öztürk sohbetlerinin tadına doyamadığımız 
dostlarımız.



İkinci gün Kuzenlerle özlem giderme .Kemal abim,İsmail Hakkı,Serpil Gül ve Hayber Gürsoy



Sizleri görmek sohbet etmek çokkkk güzeldi özlemişiz.






Tekne önünde vedalaşıp Istanbula yolcu ettik kuzenleri.




Kuzenleri yolcu ettikten sonra Nadide ablamız aradı kardeşi ve yeğenlerine bizden okadar çok bahsetmişki merak etmişler,tanışmak ve yumurta almak için geldiler.


Küçük kardeşimiz Yusuf Efe dünya tatlısı annesi Zeynep,babası Süleyman ve Nadide ablamızın Kardeşi Ahmet Okyar.Umarız yine gelirler onlarla tanışmak sohbet etmekte çok keyifli idi.






Bayramda bizde ziyaretlerimizi yaptık gelenek ve göreneklerimizi yerine getirdik :)
Ziyaretlerin biri Mehmet abimize idi bundan bahsetmemin sebebi yukardaki görüntülerden dolayı.
Kapıdan girdiğimizde bu manzara ile karşılaştık.Biz ilk defa Arıların verdiği oğulu gördük.
Entresan geldi sizlerlede paylaşalım dedik.
Burda  her an yeni bir şey öğrenip aksiyon yaşıyabiliyorsunuz:)
Arıların bereketi üzerinize olsun.