16 Mart 2017 Perşembe

Cin Ali'den Haberler



Merhaba
Bahar'ın yüzünü gösterdiği güzel gün'lere ulaştık artık.
Bizim için bahar sadece gelecek sıcak günler demek değil.Eskiden bahar yüzünü gösterince
içimizi sevinç kaplar ama bir an önce yaz sıcağının gelmesini beklerdik.
Baharın güzelliğini yaşayamadan. 
Bizim suçumuz pek yoktu aslında,önümüze konulan yaşam biçiminde daha farklı bir sonuç beklenemezdi.
Beton yığınları arasında geçen uzun yıllarda,bahar gelişiyle uyanan toprağın güzelliklerinden bi haber geçen zamanlardı onlar.
Toprağın uyanışını her sabah bire bir gözlemlemek eşsiz bir deneyim.
Güne her uyanışımızda,doğa'nın bize hazırladığı başka bir süprizle karşı karşıya geliyoruz.
Sihirli bir el dokunuyor Tabiatı,tual gibi kullanıp renklendiriyor sanki.
Kış ayında çıplak olan Toprak,baharın ılık nefesiyle hızla Zümrüt Yeşile boyanıyor.
Sonra fırça darbelerinde Sarılar,Kırmızılar,Morlar belirmeye başlıyor.
Ağaç dallarından hayatın fışkırdığına gözleriniz şahitlik ediyor.
Bütün Kış çıplak ağaç dalları çiçekleniyor.Kuş cıvıltıları ile süsleyip şatafatlı bir hediye paketi gibi
Ruhunuza güzelliklerini sunuyor. Baharın güzellikleri bir yana 
Şu anda baharı hayatımızın ta ortasında kucaklayıp,Bahar ayında yapılması gereken işlerimize dönelim.
Bu bahar artık daha önce yapmamız gereken fakat şartlar ve yapılacak işlerin çokluğundan fırsat bulup yapamadığımız bir işe öncelik tanıdık.
Arazimizde bulunan Ahlat ve Delice Zeytinleri aşılamak.Ahlat ağaçları ile işe başladık.







Ahlatları budamakla işe başladık.





Kabuk aşısı yapmayı uygun bulduk.Budanmış gövdenin kabuğunu aralayıp,




Güzel olduğunu düşündüğümüz,Armut çeliklerini hazırlayıp aşı için hazırladık.




Hazırladığımız çelikleri,araladığımız kabukların içine soktuk.Aşı bölgesini ve ağacın budanan dalını
nemli toprakla iyice kapatıp hava ile temasını kestik.




Kumaş parçaları ilede sıkıca bağladık.



Bundan sonrası Tabiat Ana'nın görevi,eğer biz sağlıklı ve doğru bir aşılama yapabildiysek.
Tabiatta karşılığını canı yürekten vereceğine eminiz.




Hava sıcaklığının artması ile birlikte tavuklarımızında yumurta veriminde iyileşme gözlemlemeye başladık.
Açık havada bahçelerinin kuytu köşelerine yumurtlamaya bayılıyorlar.Onların isteklerine kulak verip,bahçedede rahatça yumurtalarını bırakacakları bir folluk tasarladık :)





Görüldüğü gibi yüzde yüz organik ve doğal bir folluk.




Ağaç dalları ile inşaa edildi.




Eşelenip samanları yere dökmesinler diye kenarlarını biraz yükselttik.




Biraz mahremiyet içinde süpürge çalılarını kullandık.



Yeni folluklarını  görünce kızlarımız pek bi meraklanıp,keşfetmekte gecikmediler.




Hatırlarsanız Kış gelmeden çiftliğin içindeki yolumuzu yassı taşlarla döşemiştik.
Kış her zamankinden daha sert ve yağışlı geçince yolumuz bozuldu yassı taşlarımız yerlerinden
çıktı hatta bazılar toprağın içine dikine saplandı :) 




İş başa düştü  bütün taşları yerlerinden çıkarıp yolun kenarına dizip tretuvar olarak kullandık.




Daha sonra kendimizin ve komşu bahçelerden topladığımız yuvarlak taşlarla baştan sona kadar tekrar doldurduk.




Taş döşeme işi bittikten sonra tekrar yağan yağmurlar da çok işimize yaradı.
Toprak ıslanıp biraz çekincede üzerinde Traktörümüzle dolaşıp taşları toprağın içine yerleştirmiş olduk.
Sanırım bu sefer yol problemimizi gerçekten çözdük.

Baharın ılık nefesini yüreğinizde hissetmeniz umudu ile hoşcakalın.