Merhaba
Ramazan Bayramı'nıda geride kalan günlere ekledik.Umarız huzurlu ve güzel bir Bayram geçirmişsinizdir.
Bizde Cin Ali Çiftliğini Bayrama hazırladık :)
Sıcak Yaz günlerinde serin.kuytu bir köşeyi arıyoruz.Nerde gölge bulursak oraya sığınıp serinlemeye
çalışıyoruz.
Geçtiğimiz senelerde serinlemek için zeytin toplama çuvalları ile yaptığımız portatif çardaklarla idare ettik.
Bu sene artık kökten çözüm üretelim dedik.Kalıcı bir çardak yapmaya karar verdik.
Malzemelerimiz
4 adet 3 mt. 5x10 kalas
6 adet 3 mt. 2x15 lata
3mt x3mt. Branda
120 adet kabara
Haydi iş başına :)
5x10 ları yere sabitleyerek işe başladık.
Ayakların geldiği noktaları tespit edip toprak delme makinemizle 50 şer cm lik çukurlar açtık.
Ayakları oturtup çukurları harçla sabitledik.
Çardağın üstü için 2x15 Lataları 4 kenara çaktık.
Sıra çardağın çatısını oluşturmaya geldi.
2 adet 2x15 latalarımızı boyunca ikiye kesip 2x7 cm lik. 4 adet tahta elde ettik.
İki adet 2x7 lik tahtanın aralarına 10 ar cm.lik 5x10 lar kesip çaktık.Diğer parçayıda aynı şekilde tamamlayıp,İki parçayı artı şeklinde üstüste koyduk.Kesiştiği noktayada 40 cmlik bir 5x10 tahtayı
dik bir şekilde oturtup,çardağın üst kısmına monte ettik.
Çapraz köşelerden kalın çelik tel çekip brandanın gergin durmasını sağladık.
Kare Brandamızı üstüne koyup kenarlarını kabaralarla 5x10 lara sabitledik.
Hem görüntü hemde ögleden sonraki güneş gölgeliği ve sempatik olsun diye elimizdeki sarı bir kumaşlada bir tarafına perde yaptık.
Böylece çardak tamamlanmış oldu.
Lastikten yaptığımız koltuklarımızıda yeni çardağa uygun hale getirmek için revizyona aldık :)
Kumaşlarını değiştirip,
Boyalarını yeniledik.
Görüntüleri böyle artık.
Evet çardağımız yaşanacak güzelliklere hazır misafirlerini bekliyor :)
Elimizde kalan 2x15 tahtalardan birde sedir yaptık .Bir yerde yaşamaya başlayınca
kullandığınız eşyalar istemesenizde zaman içinde çoğalıyor.Korumak içinde ekstra eşyalara ihtiyaç duyuyorsunuz.
Sediri birazda bu sebeple yapmamız gerekti:)
Tahtaların kenarlarına Freze ile diş açtım.Tahtalar üstüste binince aralarında boşluk kalmasın diye.
Malum Doğada yaşıyoruz Fare,Kaplumbaga,Kirpi,Sansar,Tilki çok nadirde olsa Yılan gibi canlılara yuva hazırlamış olmayalım.
Kutumuz hazır,üstünede hazırladığımız minderlerimizi koymadan içinide tıka basa doldurduk :)
Eski kumaşlarının kalıbını bozmadan kestik ve bu kalıba göre yeni kumaşları diktik.Metal
kısımlarınıda boyadık.
Evetttt Cin Ali Çiftliği Bayrama hazır artık.
İlk gün ziyaretcilerimiz Murat Abim ve can dostu Yazar Öner Yağcı,eşi Birsen bizimde çok yakın arkadaşlarımız artık.Mukaddes hanım ve eşi Emin Öztürk sohbetlerinin tadına doyamadığımız
dostlarımız.
İkinci gün Kuzenlerle özlem giderme .Kemal abim,İsmail Hakkı,Serpil Gül ve Hayber Gürsoy
Sizleri görmek sohbet etmek çokkkk güzeldi özlemişiz.
Tekne önünde vedalaşıp Istanbula yolcu ettik kuzenleri.
Kuzenleri yolcu ettikten sonra Nadide ablamız aradı kardeşi ve yeğenlerine bizden okadar çok bahsetmişki merak etmişler,tanışmak ve yumurta almak için geldiler.
Küçük kardeşimiz Yusuf Efe dünya tatlısı annesi Zeynep,babası Süleyman ve Nadide ablamızın Kardeşi Ahmet Okyar.Umarız yine gelirler onlarla tanışmak sohbet etmekte çok keyifli idi.
Bayramda bizde ziyaretlerimizi yaptık gelenek ve göreneklerimizi yerine getirdik :)
Ziyaretlerin biri Mehmet abimize idi bundan bahsetmemin sebebi yukardaki görüntülerden dolayı.
Kapıdan girdiğimizde bu manzara ile karşılaştık.Biz ilk defa Arıların verdiği oğulu gördük.
Entresan geldi sizlerlede paylaşalım dedik.
Burda her an yeni bir şey öğrenip aksiyon yaşıyabiliyorsunuz:)
Arıların bereketi üzerinize olsun.
Merhaba
İnternet'te https://www.antoloji.com adlı bir siteye rastladım.Şiirlerini paylaşan üyelerden
Nevin Kalafatoğlu Hanımefendi'nin bu şiir'i bu günkü konumuza çok uygun geldi.
Kendisinden özel bir izin alamadım ama sizlerle paylaşmak istedim.
Eline yüreğine sağlık.
Lavanta Kokulu Düşler
Ufuklara bakakalan bir göz düşü
Hüzün soluyor nefesim
Esiyor güz meltemi
Deniz coşmuş koşuyor
Kuşlar uçmuyor böyle havalarda
Terkedilmiş kayalar..
Gözlerim dalıp dalıp gidiyor
Dağlar, Kemer, bana bakıyor...
Düş izlerinde,
Eflatun bir sorgusu var hayatın
Güneş saklanmış bulutların ardına...
Görünmüyor.
Sakinliği çökmüş kış günlerinin
Akdeniz uyuyor...
Baharı bekliyor yılın ilk ayı... Gel diyor.
Bir lavanta dalı..
Kokusunu alıyorum mor çiçeklerin
İçim bayılıyor
Sandık odası kokulu anneannem
Düşlerimde ayılıyor...
Ufuklara bakakalan bir çift göz
ve içimden geçen bin bir söz
Hüzün yazıyor kalem, böyle anlarda
Özlemlerim dolaşıyor
Mor çiçekler soluyor nefesim
Bir güzel kadın düşümde deniz deniz
Kokusunda Lavantaların...
Geçen yıl bu zamanlarda ekmiştik Lavanta'larımızı.
Küçük bir dal parçası görünümleri vardı,ilk toprakla buluştukları gün.
Geçen zaman içinde bazı fideler hazin sonla karşılaştı,kökleri toprağa tutunup hayatta kalmayı başaramadı.Diğer fideler azimli çıktı yaşama istekleri daha baskındı sanırım.
Neyseki yaşam isteği olan fideler çoğunluktaydı :)
Lavanta'larımız henüz olması gereken boyuta ulaşamadılar,özlemle olması gereken forma girmelerini
bekliyoruz.Fideler 3.yılında tam verime ulaştığına göre 2018 in sonlarında istediğimiz standart'ta erişmiş olacaklardır.
Lavanta üreticilerin den öğrendiğimiz bilgiler de Lavanta fidelerinin 2 yıl çapaya ihtiyaç duyduğu.
2.yılın sonunda diğer bitkileri bastıracağı için çapaya gerek kalmayacağı.
Bu inanılmaz gibi görünüyor şu an :)Elimizden çapa düşmüyor sürekli çapa yapıyor gibiyiz.
Son Lavanta fidesini çapalarken tekrar başa dönmek gerekiyor zira otlar yeniden yeşermiş Lavantaların boyuna erişmiş oluyor :)
Lavanta ekmek isteyen arkadaşlara samimi uyarı.
Fideleri ekmeden önce mümkün olduğunca toprağı otlardan ve tohumlarından arındırın.
Doğal akışına bırakınca başa çıkmak zorlaşıyor.
Eğer başınız ağrıyorsa,stresliyseniz yada depresyon da olduğunuzu düşünüyorsanız,Lavanta bahçesinde çapa yapmanızı tavsiye ederim :)
Lavanta'nın kokusu tüm duyu organlarınızı uyardığında inanın ne baş ağrısı nede stres'ten eser kalmıyor.
Çiçekleri oldukça yoğunlaştı,hasat yaptığımızda bu yıl çok verimli olmayacaktır.
Ama tüm dostlarımızın dolaplarını mis kokusu ile saracak kadar Lavantamız olacak,laf aramızda
Temmuz ayı hasat zamanı bilgilerinize...
Üzüm bağımızı oluşturmak için Elazığ dan Mehmet abimizden yardım aldık.Kendi bağ'ının budamasını yapınca bizim için hazırladığı çelikleri kargo ile gönderdi.
Şiraz,Öküzgözü ve Boğazkere üzümleri yaklaşık 500 adet çelik.
Çelikleri toprakla buluşturduk,heyecanla yeşermelerini bekliyoruz.
Çelikler tutarsa sonbaharda kalıcı yerlerine şaşırtıp,Üzüm Bağ'ımızı hazılayacağız.
Mayıs ayında tohum'dan ektiğimiz Mısır ve Fasulye'lerimiz iyice serpildiler.
Mısırların püskülleri çıkmaya başladı,fasulyelerde tellerini uzattı kimi fasulyeler hayata sarılmak için
yanıbaşındaki Mısırlara dört elle yapışmış diğerleride yanlarına diktiğimiz çubuklara sarılıp uzamaya
çalışıyor.Bu kış bol bol kurufasulye var yemekte :)
Salatalık'larımızı pazardan fide olarak almıştık elimizde tohum yoktu.Tadına baktık güzeldi,bu yıl tohumluk olarak bir kaçını ayıracağız.
Domates'lerde birer ikişer meyveye başladılar henüz kızarmadılar.
Biber fidelerinin üzerlerindede bir kaç meyve görünmeye başladı.
Karpuz ve kavunlar'da dallarını uzatmaya başladı.Henüz çiçeklenecek kadar büyümediler.
Bu sene sıcaklar erkenden bastırdı Mayıs ayında,Temmuz sıcağı yaşadık.Sebzelerde bu sıçaktan etkilendi.Bamya'lar da etkilenip geç çimlenen tohumlardan oldu.
Enginar'larımızda büyüyüp güçlenmeye devam eden bitkilerimizden.
Her sabah bahçedeki her fidanı kontrol ediyoruz neredeyse :)
Ekim yapılan alanımız tek bir noktada değil yani sınırları yok.Örneğin Enginar'lar sınır telimiz boyunca ekili.Karpuzlar,Lavanta tarlasının altında ekili,Mısırların bir kısmı evin önündeki kışın gölet olarak kullandığımız alanda,Lahana,Roka,Kekik,Marul ve Çileklerimizde aynı yerde ekili.
Mısır ve Fasulye kombinasyonu göletin üstündeki alanda,sol tarafında Domates,Salatalık,Biber,Patlıcan ve Acur larımız.sağ tarafında Kabak larımız ve sonradan gelen Trabzon salatalıklarımız ekili :) Bunların dışında çeşitli noktalarda minik fidanlarımız var yediğimiz meyvelerin çekirdeklerinden ürettiğimiz Badem,Şeftali,Kayısı bunlarda ektiğimiz yer kaybolmasın diye birer çubuk diktiğimiz.
Sabah ları yerlerinde duruyormu diye konrol su ihtiyacı olanları tespit,akşamada sulama :)
ufff anlatırken yoruldum.
Fasulyedeki çiçeğin yerini minicik fasulye lerin aldığını izlemek yada Dün küçücük olan Salatalığın bugün yenecek boyuta ulaştığını görüp dalından koparıp çıtır çıtır yemek .
Gün içinde bunlarla uğraşınca yorgunluğu hissetmiyorsunuz.
Son günlerdeki hobimiz kuluçka makinemiz oldu.
Bildiğiniz gibi Ataks Tavuklarımız vardı fakat Ataks Horozumuz yoktu.
Uzunca bir süre Ataks cinsi Horoz arayışına girdik,internetten,tavuk satışı yapan firmalardan.
Bu arayışlar boşa çıktı bu cinsin Horozuna ulaşamadık.
Tavuk üreten firmalar sanırım horozların satışını yapmak istemiyorlar bizim gibi yumurta üreticilerinin tavuk üretmesini engellemek için olabilir.
Lafı uzatmayalım geçtiğimiz aylarda Çanakkaleye yeğenimizi ziyarete gitmiştik.
Çifliklerinde 1 adet tek başına bir Ataks Horoz vardı.Civciv ken Tavuk diye alınmış üretici firmanın
cins ayırıcısı hata yapmış içlerinden biri Horoz çıkmış sanırım bizim kısmetimizmiş :)
Horozumuzu alıp hemen küçük bir kümese soktuk yanınada 6 adet Tavuk verdik.
Diğer Tavuklardan ayırma sebebimiz döllü yumartaların diğerleri ile karışmaması içindi.
Biriken döllü Tavuk yumurtaları ile Ördek yumurtalarını makineye koyduk ve beklemeye başladık.
Biraz bu kuluçka makinelerindende söz edelim isterseniz.
Piyasada satılan hobi amaçlı kuluçka makinelerinden biri.Isı,nem ayarı ve yumurtaların belli zamanda çevrilmesini sağlayan düzeneği mevcut.
Herşey çok güzelde nem ayarı büyük sıkıntı yaratıyor çünkü hobi amaçlı makinelerde nem ayarı otamatik değil ölçümü yapıyor fakat sabitlemiyor sürekli kontrol edilip nemi yükseltmek veya düşürmek gerekiyor.
Tüm gün ve gece gözünüz nem göstergesinde olmak zorunda :)
Isı sabitleme süper kaç derece isterseniz sabitleye biliyor.bu yazdıklarm ilk deneme 40 döllü yumurtada geçerliydi ,gece gündüz kontrol etmek çok zor oluyordu,bu olaya el koymamın zamanı gelmişti :)))) bursada burun içi polip ameliyatı oldugumda bana takılan serum torbasını hemşireden narkozdan henüz çıkmadan istedim ,hemşire şaşkın şaşkın bana bakarken eşim kuluçka makinasına takacagımı söylediğinde yüz ifadesi görülmeğe degerdi.O halde iken bile çiftliğimizdeki kuluçka sorununa çözüm arıyordum :))makinaya konulan 40 adet tavuk 6 adet ördek 4 adette guli yani hindi yumurtası koyunca yeni icadımı işleme koydum ve sistem tıkır tıkır işliyor :))))))kendimi zihni sinir biri gibi hissediyorum burda babamın bir sözünü yazmadan geçmiyecegim derdiki << seni burda tanımıyorlar >>hemen gülerdi.Allah rahmet eylesin . Belki sizlerde bu tip bir makine almak isterseniz nem sistemi itinayla yapılır.:))))))))))) bilginiz olsun
Serum bağlı kuluçka makinesi:)
21.gün Tavuk yumurtaları,28.günde Ördek yumurtaları gözlerini hayata açtı.
Bizim için çok farklı bir deneyim oldu.Özellikle yumurtaları arada kontrol edip içlerinde yaşam belirtisi görmek bizi heyecanlandırdı.
Hobi setindeki bir fener yardımı ile bunu yapıyorsunuz,küçücük kalplerinin atışını gözlerinizle izleye biliyorsunuz.
Çok çabuk büyüdüler şirinler.
Ördeklerin ebeveynleri :)
Damızlık ayrılan Tavuk ve Horozumuz.
Çiflikte her kanatlı makineden çıkmıyor :) Güvercinlerimiz hızla çoğalmaya devam ediyorlar.
Henüz onlar için bir kümes yapamadık Atölye yi birlikte paylaşıyoruz en kısa zamanda onlarında yuvalarını bitirip yerlerine alacağız.
Bu süre içindede onlar kendilerine uygun birer yer bulup yavrulamaya çalışıyorlar.
Kimi bulduğu yumuşak yere bırakmış yumurtalarını,
Kimisi onlar için yaptığımız yuvalarına.
Kimisininde gözü yükseklerde :)
Güvercinlerle ilgili anlatılacak çok şey var ama o da başka bir yazıya kalsın.
Çiftlikteki son gelişmede Arı kovanı,Mehmet abimiz bir sabah elinde kovanla çıka geldi
Deneme amaçlı :) burda denenen biz oluyoruz tabiki.
İlk ders verildi,üremeleri için gereken şartlar hazırlandı ve bekleme zamanı.
Bu konu ile ilgili detaylı bilgi de yaşanıp sonuç alınınca sizlerle paylaşılacak.
Lavanta Kokusunu günün her saatinde solumanız dileğiyle
Hoşcakalın.